12 Nis 2020

Rainer Maria Rilke - Malte Laurids Brigge'nin Notları


“Görmeyi öğreniyorum. Bilmiyorum neden, her şey içimde daha derinlere işliyor, her zamankinden daha derinlere. Bir iç dünyam varmış da bilmezmişim. Her şey şimdi oraya gidiyor.” (s.11)

“Mektup da yazmayacağım artık. Başkasına değiştiğimi söyleyip de ne olacak ki? Değişiyorsam, eski halimde kalmıyorum demektir; eski ben olmaktan çıkınca da belli ki tanıyanlar kalmamıştır beni. Yabancılara, beni tanımayanlara hiç yazabilir miyim?” (s.11)

“Hiç kimseniz ve hiçbir şeyiniz yoktur, elinizde bir valize bir kitap sandığı, çevrenize karşı ilgi duymaksızın, dünyada dolaşır durursunuz. Hayat mı bu! Yersiz yurtsuz, ana baba yadigârı eşyalardan yoksun, köpeksiz. Anılar olsaydı hiç değilse. Ama kimde anılar var ki? Çocukluk olsaydı, derinlere gömülmüş gibidir çocukluk. Bütün bunlara yaklaşabilmek için yaşlanmak gerek belki. İhtiyarlık bana güzel görünüyor.” (s.19)

“İnsan, bilinmeyen yerlerdeki yolları, beklenmedik rastlantıları ve uzun zamandır yaklaşmakta olduğunu sezdiği ayrılıkları düşünebilmeli, hâlâ anlaşılmamış çocukluk günlerini; sevindirici bir şey söylediklerinde anlamayıp kırdığımız anne babaları; o kadar çok derin ve ağır değişimlerle garip, tuhaf başlayan çocukluk hastalıklarını; sessiz ve kapanık odalarda geçen günleri; deniz kıyısındaki sabahları; denizi, denizleri, yukarılarda çağıldayan, yıldızlarla uçuşan yolculuk gecelerini düşünebilmeli.” (s.22)

“Oturuyor ve bir şairi okuyorum. Salonda pek çok insan var, ama farkına varılmıyor. Kitapların içindedirler. Bazen uyuyan ve iki rüya arasında sağından soluna dönen kimseler gibi, yapraklar arasında kımıldıyorlar. Ah, kitap okuyanlar arasında olmak ne güzeldir. İnsanlar, niçin hep böyle değiller?” (s.35)

“Bu kitapların arasına giriyorum, ölmüş gibi elinizden alınıyorum.” (s.37)

“Başka zamanlar hiç haberdar olmadığımız hayatlar yüze çıkar, gerçeklerin arasına karışır; biliyorum sandığınız geçmişi iter bir yana, yerine kendi geçer. Çünkü yükselmekte olan şeylerde dinlenmiş, dinç bir kuvvet vardır; her zaman var olansa sık sık hatırlayışlar sonucu yorgun düşmüştür.” (s.54)

“Bir başlangıç var muhakkak; insan bu başlangıcı ele geçirebilse bari. Ah Malte, göçüveriyoruz; bana öyle geliyor ki herkes dalgın ve meşgul, gidişimizin farkında değiller bile. Sanki bir yıldız akıyor da görmüyor kimse ve kimse niyet tutmuyor. Bir şey dilemeyi unutma Malte. İnsan dilemeyi elden bırakmamalıdır. Bence gerçekleşme yoktur ama uzun süren, bütün bir ömür boyu devam eden dilekler vardır; öyle ki, insan onların gerçekleşmesini bekleyemez zaten.” (s.72)

“Her bitmiş şeyin çevresinde bitmemiş şeyler yükseliyor, büyüyor.” (s.188)