“Tedavide söz öğesini de hiç küçümsemeyelim; çünkü güçlü
bir nesnedir söz, birbirimize duygularmızı açıklamakta başvurduğumuz bir
araçtır; başkalarını etkilemek istiyorsak, izlemememiz gereken bir yoldur.
Sözler dile gelmez rahatlıklar sağlar insana, öte yandan korkunç yaralar açar.
Başlangıçta eylem vardı, ona kuşku yok, söz sonradan geldi, eylemin yumuşayıp
söze dönüşmesi bazı koşullar altında uygarlığın sağladığı bir başarıdır. Ama
yine de söz başlangıçta bir büyü, sihirsel bir eylemdi, hâlâ da bu gücünü geniş
ölçüde koruyor.” (s.31)
“Tutkuları dizginleyip gerçeklik karşısında boyun eğmenin
mi, yoksa tutkulardan yana çıkıp dış dünyaya karşı kendini savunmanın mı daha
yerinde olacağı konusunda alınacak kararlar, yaşam bilgeliğinin dışavurumlarını
oluşturur.” (s.51)