29 May 2017

Joanne Greenberg - Sana Gül Bahçesi Vadetmedim

“Bir keresinde kendine korkunç işkenceler yapan bir hastam olmuştu. Ona neden böyle şeyler yaptığını sorduğum zaman "Bunları bana dünya yapmasın diye." karşılığını vermişti. Sonra "dünyanın neler yapacağını görmek için biraz bekleseniz" demiştim. O da "Anlamıyor musunuz? Eninde sonunda oluyor bunlar, bu şekilde hiç olmazsa kendi yıkımımı kendim yönetiyorum." diye yanıt vermişti.” (s.48)

“Benim düşmanım, ne nefret edebileceğim ne de bağışlayabileceğim bir insan.” (s.52)

“Kadın ufak tefek, siyah saçlı ve üzgün görünümlü biriydi. Ama bir başkasının korkusunu görebilecek kadar kendi dışına bakabilmişti.” (s.59)

“Dışarıda-dünyada- Ağustos ayı. Gökyüzü açık ve güneş de kavuruyor. Korkarım, bu soğuk ve sis senin içinde.” (s.92)

“Bütün hasta insanların hastanelerde olduğunu mu sanıyorsun sen?” (s.103)

“Gurur, sanki her gün yapılan bir şeymiş gibi, soylu bir biçimde üzüntüden ölme yetisi anlamındaydı.” (s.105)

“Anılar biçim olarak değişmeyebilir, ama yıllar boyu önemlerinin vurgulanması onlara korkunç boyutlar kazandırabilir.” (s.107)

"Sana hiçbir zaman gül bahçesi vadetmedim ben. Hiçbir zaman kusursuz bir adalet vadetmedim. Ve hiç bir zaman huzur ya da mutluluk vadetmedim. Sana ancak bunlarla savaşma özgürlüğüne kavuşmanda yardımcı olabilirim. Sana sunduğum tek gerçeklik savaşım. Ve sağlıklı olmak, gücünün yettiği kadarıyla, bu savaşımı kabul edip etmemekte özgür olmak demektir. Ben yalan şeyler vadetmem hiç. Kusursuz, güllük gülistanlık bir dünya masalı koca bir yalandır... Üstelik böyle bir dünya çok can sıkıcı bir yer olur." (s.115)

"Bütün bu şeyleri öğrenebiliyorsam dedi Deborah, okuyup ögrenebiliyorsam, neden hâlâ her şey bu kadar karanlık?" (s.130)

“Coşkuları baltayla parçalamayın.” (s.171)

“İnsanlar karşı-ateşler yakarlar, bir yangını söndürmek için bir başka yangın çıkarırlar.” (s.175)

“Yaşamak savaşmak demektir.” (s.244)