"Tutku bedeninden kaynaklanır, aşk ise bilincinden.” (s.7)
“İnsan bağlandığı anda aşağı düşmeye başlar. Bağlanmak
bir türlü yer çekimidir, bağlanmamak ise bir lütuf. Gerçek olmayan aşk
bağlanmaya verilen bir isimden ibarettir.” (s.11)
“Kendini seven insan kolaylıkla meditasyon yapabilir,
çünkü meditasyon kendinle olmak demektir. Meditasyon kendi güzel
tekbaşınalığının tadını çıkarmaktan başka bir şey değil. Kendini kutlamak,
meditasyon işte bu demek.” (s.18)
“Bütün politikacılar barıştan söz edip duruyorlar. Savaşa
hazırlanıyorlar ve barıştan söz ediyorlar. Aslında diyorlar ki, barışı korumak
için savaşa giriyoruz. Çok mantıksız! Eğer savaşa hazırlanıyorsan, barışı nasıl
koruyacaksın? Barışı korumak için barışa hazırlanmak gerekir.” (s.28)
“Aşk acı veriyor çünkü mutluluk yolunu açıyor. Aşk acı
veriyor çünkü değişime yol açıyor; aşk bir mutasyon. Her türlü değişim acı
verir çünkü yeni uğruna eski geride bırakılır. Eski olan tanıdıktır,
güvenlidir, korunaklıdır, yeni olan ise tamamen bir bilinmezdir. Daha önce
keşfedilmemiş denizlere yelken açarsın. Yeni söz konusu olunca aklını
kullanamazsın; eskisinde ise akıl işe yarar.” (s.42)
“Aşk çelişkili bir olgudur. Başta iki kişi gerekir ve
sonunda tek olarak var olmak için iki kişiye ihtiyaç olur. Bu en derin
muammadır; en karmaşık bilmecedir.” (s.53)
“Tek bir kelime söylemeden, tamamen sessizlik içinde
anlatılabilir. Söylemek gerekmez, o kendini belli eder. Sevginin kendine has en
derinlere, varlığının en dibine erişme yöntemleri vardır.” (s.62)
“Sen kendi başına tamamen mutluysan, bir başkasına
ihtiyaç duymuyorsan, diğeri bir ihtiyaç değilse, o zaman aşk için müsait
olursun. Eğer diğeri senin için bir ihtiyaçsa onu kullanabilir, sömürebilir,
baskı altına almaya çalışabilirsin, ama sevemezsin.” (s.94)
“Aşk asla sıradan değildir. Olamaz, özünde sıra dışıdır.
Bu dünyaya ait değildir.” (s.97)
“Adeta tek kanatla gökyüzünde uçmaya çalışır gibiyiz.
Birkaç kişide aşk kanadı var ve bir kaçında da özgürlüğün kanadı. İkisi de
uçamıyor, her iki kanada ihtiyaç var.” (s.114)
“Yalnızlık yanlış anlaşılmış bir tek başınalıktır.”
(s.195)
“Bu dünya bir yolculuktan ibaret, çok önemli bir yolculuk
ama ait olunacak, parçası haline gelinecek bir yer değil. Bir nilüfer yaprağı
olarak kalmalı.” (s.222)