“Ben uyumaya çalışan bir bedendim ve aynı zamanda uyanık
kalmaya çalışan bir zihin.” (s.8)
“Hiç kimse bendeki değişikliğin farkında değildi. Benim
hiç uyuyamadığımın, durmaksızın kitap okuduğumun, aklımın gerçeklikten yüzlerce
yıl, on binlerce kilometre uzakta bir yerlerde olduğunun hiç kimse farkına
varmadı.” (s.59)
“Yaşarken gerçeklik hissi vermeyen bir yaşam ne kadar
uzun sürerse sürsün, bir anlamı olmayacağı kanısındayım.” (s.69)
“Evet, kocam bana iyi davranıyor. Hem nazik hem de
düşünceli davranıyor. Beni aldatmıyor, çok da çalışıyor. Ciddi ve herkese karşı
kibar. Arkadaşlarımın tümü ağız birliği etmişcesine, öyle iyi bir adam hiçbir
yerde yok, diyor. Şikayet edecek tek bir yanı yok diye düşünüyorum ben de.
Fakat işte bu şikayet edecek tek yanının olmaması arada sırada sinirimi
bozuyordu. O, ‘şikayet edecek tek bir yanı yok’ ifadesi içerisinde, hayal
gücünün dahil olmasına izin vermeyen bir şeyler, insanı tuhaf bir şekilde geren
bir şeyler vardı. Bu da benim tepemi attırıyordu.” (s.78)