“Kadın, içi daha çocukken ölmüş de olsa çok, çok yaşamak
talihsizliğine uğradı.” (s.36)
“Denizin kokusu öyle hoşuna gitti ki, onu günün birinde
saf ve katışıksız olarak ve içinde boğulabileceği kadar çok ele geçirmeyi
diledi.” (s.42)
“Parfümcü demek yarı yarıya, mucizeler yaratan bir
simyacı demekti, böyle istiyordu insanlar.” (s.59)
“İnsanın felaketi, sessizce odasında, ait olduğu yer olan
odasında oturmak istememesinden gelir.” Pascal (s.64)
“Yetenek hiçbir şey ifade etmez, alçakgönüllülükle, çalışkanlıkla
elde edilmiş deneyim her şeydir.” (s.84)
“Kokuların öyle bir inandırıcılığı vardır ki, sözden,
gözle görmekten, duygudan, iradeden daha güçlüdür.” (s.92)