“Sen ölümümdün.
Seni tutabildim,
Her şeyi
yitirirken…” (Paul Celan)
“Ölüm korkusu, yoğunlaştıkça siliniyor olmalıydı,
mutsuzluk gibi.” (s.16)
“Bir noktadan sonra artık geriye dönüş yoktur. İşte
varılması gereken yer o noktadır.” (Kafka) (s.35)
“Erdemlerden de vazgeçilmez şeyler vardır. Çaydaki limon
gibi, Pazar gazetesi ya da İtalyan mozarellası gibi…” (s.38)
“Beni serüvenden serüvene sürükleyen ne tutkuymuş ne de
cesaret. Belki kaçma isteği, ama geçmişimden değil, geçmişimle birlikte
kaçıyormuşum. Çarptığı cüzdanla son sürat koşarken paraları sağa sola döken bir
yankesici gibi.” (s.43)
“Hiçbir ego, kendi gerçeğiyle baş edecek denli küçük
değildir.” (s.65)
“Gerçeklik, yanılsama olduğu unutulan yanılsamadır.”
(Derrida) (s.71)
“Kendimi olduğumdan daha büyük göstermek için yazıyorum.
Çünkü çok, çok küçüğüm…” (s.105)
“Sıfır noktasına varan herkesin bildiğini o da biliyor
artık, insanın yoluna çıkan bütün cesetler, onu tek bir yerinden, en zayıf
yerinden vurur: kendi içindeki cesetten.” (s.124)
“Her insanın kaderi, ancak o insanın belleğinde var olana
benzediği ölçüde kişiseldir.” (Eduardo Mallea) (s.130)