11 Eyl 2017

Jane Austen - Aşk Ve Gurur

“Masum numarası yapan çoktur – dört bir yanımız bunlarla dolu. Ama gösteriş ve yapmacığa kaçmadan masum olmak, herkesin kişiliğindeki iyi yönü alıp daha da iyileştirmek ve kötü yönlere hiç değinmemek... Bu ancak sana özgü bir şey.” (s.26)

“Onun gururunu ben de kolaylıkla hoş görebilirdim... Benim gururumu incitmemiş olsaydı.” (s.32)

“Kibirle gurur çok zaman aynı anlamda kullanılmalarına karşın aslında ayrı ayrı şeylerdir. Bir insan kibirli olmadan da gururlu olabilir. Gurur daha çok bizim kendi kendimizi değerlendirmemizle ilgilidir; kibirse başkalarına kendimizi ne şekilde satmak istediğimizle.” (s.32)

“Hepimiz başlangıçta özgürüzdür. Ufak bir gönül kayması kadar doğal ne olabilir ki? Ama karşıdan beslenmedikçe sırılsıklam âşık olacak kadar pişkinlik gösterebilen kadın azdır.” (s.34)

“-Sizi çok iyi anlıyorum.
-Keşke bunu bir övgü sayabilseydim! Ama bu derece kolaylıkla anlaşılmak yazık ki çok büyük bir zavallılıktır bence.
-Sizce böyle olabilir. Ama bence derin, karmaşık bir kişiliğin sizinki gibi açıkça okunan bir kişilikten ille de üstün olması gerekmez.” (s.60)

“-Şiirin, aşkı kapı dışarı ettiğini ilk olarak kim keşfetti acaba?
-Ben de şiiri aşkın besini olarak düşünürdüm.
-Sağlam, derin, sağlıklı bir aşkın besini olabilir. Aslında güçlü olan bir şeyi, her şey beslemeye yarar zaten. Ama ortada hafif, cılız bir aşk varsa, tek bir şiirle büsbütün eriyip gideceğinden kuşkum yok.” (s.62)

“Hepimizin yaradılışında birbirini tutmayan yönler vardır.” (s.108)

“Elimizden kaçırdığımız nimetlerin pek öyle parlak olmadığını görmeye başladığımızda yazgımıza daha iyi boyun eğebiliriz.” (s.147)

“Bizi asıl aldatan şey çok zaman kendi kendimizi beğenmişliğimizdir.” (s.172)

“Herkese karşı ilgisiz davranmak aşkın özü değil midir?” (s.178)

“Görüşlerime ve kararlarıma, duygularımın etkisi altında ulaşan bir insan değilimdir.” (s.244)

“Sevgili kardeşim, böyle zevkleri küçük görmek istemem. Böyle şeylerin olağan genç kız ruhuna uygun düşeceği bilinen bir şeydir. Gelgelelim beni hiç çekmez bunlar. İyi bir kitabı bu çeşit gezintilere bin kez yeğ sayarım.” (s.270)

“Öyle yavaş yavaş öyle anlamadan oldu ki, onu sevmeye ne zaman başladığımı ben de bilmiyorum.” (s.435)