“Kimse denkleştiremez
Geride bıraktığı bir boşluğu bir diğeriyle
Ne öteki vardır ne ikiz
Ne de günün birinde karşına çıkacak biri
Dönüş yolunu karartmaktan başka
Akşam yok hiçbir seferiye...” (s.20)
“Kül hakkı onca yangından sonra
Biliyorum, vazgeçsem incinir esmerliğin
Akşamlar şarkı söylemez sana
Hep derdin, bakımlı akşamları olmalı insanın
Yalnızlığını güzelleştiren
Birkaç akşam için ömrünü beklettiğin
Sonra nice kayıp parçası hayatımızın, nice sonra kıymet
bildiğin
Zamanla fotoğraflarla konuşur insan:
-Senin tekniğindeki deneyim, benim işlenmemiş
acemiliğimde
Ölmeden önce doğaçlar gibi kendini, aşk dediğin...”
(s.27)
“Bazı hatıralar kurumuş nehir yataklarıdır
Susuz ama hala orada.” (s.33)
“Sen kendini incitirsen, her şey incinir.” (s.74)
“Bulunduğumuz yer haritalara inananlar içindir
Yoksa herkes kendi zamanıyla büker mekânı” (s.111)