“Güneş bu satırları okuduğunda içi kararacak. Ama senden
söz etmeliyim, acelem var.” (s.21)
“Yine de saygım baskın çıkıyor. Birkaç günün büyütecinden
bakmayı korumaktan alamıyorum kendimi. Seni öyküler dışı tutacağım. Öyküler
ancak bizim dışımızda yaşanmışlık sanrılarında uyutacak bir kısa zaman için-içi
sıkılanları. Onlara bir ölçü duygu da katacağım hatır için! Yazık ki
deliremeyeceğim.” (s.25)
“Yaşanmış yaşanmışlığıyla kalır. Ölü diriltilemez.
Birtakım tansıklıklara inanma, safsatalara boyun eğme şizofrenisi, büyük
çoğunluğa yaşam olanağı sağlıyorsa, hiçbir öğreti başarı sağlayamaz. Aklın çözemeyeceğini,
akıl, çözümsüzlük çözümüyle devreden çıkarmayı yeğler.” (s.29)