27 Ara 2015

Leylâ Erbil - Mektup Aşkları

“Evet, mektubunu on kez okudum. Sen istediğin kadar inkâr et, dünyadan ve insanlardan çok şey bekliyorsun. Bu düzen biz istedik diye değişmez ki sevgili kızım, öyle olsa ne kolay olurdu devrimler. Bir de “karakter sahibi olmak”, “ideal insan”, “mutlak içtenlik” gibi deyimler dilinden düşmüyor. İnan ki bu insanlar yok yeryüzünde.” (s.21)

“Bugün yaşamın anlamı dediğin şey, yarın bir taş parçasından daha anlamsız olabiliyor. Bu kadar ince bekleyişler gerekir mi acaba?” (s.21)

“Ruhumuzu bütün çıplaklığıyla kimseye gösteremediğimiz için daima yalnız kalmaya mahkumuz.” (s.33)

“Aşk var dostum, aşk var ve her şeyi iyi ediyor.” (s.44)

“Hiçbir şeyim ben dedin, hiçbir şeyim, seni sevmenin dışında.” (s.104)

“Sevgilim. İnsan Tanrı’nın riyasıdır.” (s.116)

“Sevgilim. Riya insanın Tanrısıdır.” (s.123)

“Sevgilim. Riya Tanrı’nın insanıdır.” (s.131)

“Biz birbirimizin insanıyız. Yalnız geçen günlere üzüleceğiz bir gün mutlaka.” (s.147)

“Niye bırakayım seni Jale? Niye bırakayım seni? Bende senin devamın var. Benim de sende devamım var.” (s.195)

“Etin ete, ısının ısıya geçişi; yitirdiği yarısını arayan insanoğlunun bulduğunu sandığı parçasına rastladığında geçirdiği bir baygınlıktır aşk. Sonu olmasa, sonu gelmese vardır, evet vardır.” (s.223)

“Yoksun et kendini şu dünyadan, ağlamayı öğren, yetmediyse bir daha otur ağla. Ta ki ağlamayı belli etmeyinceye kadar...” (s.229)