30 Kas 2015

Samuel Beckett - Üçleme

“Güvenilmez dinginliğiydim bu kışın, hiçbir değişikliğe yol açmayan erimesiydim karların ve olanca ürkünçlüğüydüm her şeye yeniden başlamanın.” (s.53)

“Aynı yanlışı yinelemek hep hüzünlendirmiştir beni ama yaşam aynı yanlışların yinelenmesinden oluşuyor gibi geliyor bana.” (s.66)

“İnsan kendisiyle nasıl da ters düşüyor yarabbim. Ben de yalancı uçurumlar kadar bağımsız, billur kadar soğuk, dengeli biri olmakla övünürdüm.” (s.119)

“Daha çok acı çekeceğim, sonra azalacak acılarım, bundan bir sonuç çıkarmayacağım, kendimi daha az dinleyeceğim, ne sıcak ne de soğuk olacağım artık, ılık olacağım, ılık öleceğim, coşkudan uzak. Ölürken izlemeyeceğim kendimi, her şeyi bozabilir bu. Kendimi yaşarken izledim mi?” (s.186)

“Aşkı yarattım ben, müziği, frenk üzümlerinin kokusunu kendimden kaçmak için.” (s.316)

“İnsan yitirene değin zenginliklerinin bilincinde olmuyor: bende daha neler var kim bilir, ortaya çıkmak için hırsızını bekleyen?” (s.344)

“Umuda yer yok burada, her şeyi berbat eder çünkü.” (s.376)

“Belki de ben buyum, dünyayı bir yandan dışarısı, bir yandan da içerisi diye ikiye bölen şeyim, dünya jilet gibi ipince bir şey olmalı, ben iki yanda da yer almıyorum, tam ortadayım, aradaki bölmeyim, iki yüzüm var, derinliksizim, belki de hissettiğim şey bu, titreştiğimi hissediyorum, kulak zarıyım, bir tarafım akıl, öteki tarafım dünya, iki tarafa da ait değilim.” (s.399)

“Denizi deniyorsunuz, kenti deniyorsunuz, kendinizi dağlarda ve ovalarda arıyorsunuz, çok doğal bu, kendinizi istiyorsunuz, kendi küçük köşenize çekilmiş kendinizi istiyorsunuz, aşk değil bu, merak değil bu, yoruldunuz çünkü, durmak, bir daha yolculuk etmemek, bir daha aramamak, bir daha yalan söylememek, bir daha konuşmamak, gözlerinizi yummak ama kendi gözlerinizi yummak, kısacası kendinize dokunmak istiyorsunuz, sonra kısa kesecek, bitireceksiniz işinizi.” (s.418)