3 May 2012

Elias Canetti - Körleşme


“Bir düş, tek tek öğelerine ayrıldığında, gücünü yitirir.” (s.60)

“Durgun sular, derin olur.” (s.76)

“Aslında yuva, herkesin yaşamı için gerekli olan bir şeydi. Ama önemli olan yuva kavramının içerdiklerini saptamaktı. Beylik anlamda, gelişigüzel ifade olan yuva, ya da dinin insanlara öbür dünyada kavuşacaklarını muştuladığı, o sürekli ve soluk yuva görüntüsü, gerçek anlamda yuva gereksinmesini karşılayabilmek konusunda çok yetersizdi. Düşünmeyi, dostları, dinlenme olanaklarını ve yaratıcı çalışmalar yapmaya elverişli bir ortamı, doğal, eksiksiz düzenlenmiş bir bütün halinde, tümüyle kişiye özgü bir evren niteliği ile birleştiren bir yer, bu olabilirdi ancak gerçek bir yuvanın tanımlanması. Ve böyle bir tanımlamanın çerçevesine de ancak bir kitaplık uyabilirdi.” (s.77)

“İnsan her zaman, kendisini kitleden ve onu oluşturanlardan korumasını bilmelidir.” (s.120)

“Dünya üzerindeki tüm mutsuzluklar, yeterince gelecekte yaşayamamaktan kaynaklanıyordu.” (s.194)

“Geleceğin özlemini çekiyordu. Çünkü o geleceğe ulaştığında, yeryüzünde daha çok geçmiş bulunacaktı.” (s.194)

“Bir kitaplık, dünyadaki en büyük vaatten daha değerliydi.” (s.297)

“Bir saattir gördüğüm hayal ile o denli yoğun, o denli başka her şeyi dışlarcasına uğraştım ki, şimdi kendimi bu hayalden kurtaramıyorum.” (s.345)

“İnsanı kendi düşüncelerinin doğruluğuna en iyi inandıran araç, yine kendi alkışlarıdır.” (s.382)

“Varolmak, farklı olabilmek demekti.” (s.450)

“Duyarlı bir insan açısından her karşılaşma, duyguların ve anıların uyanmasına yol açtığından, yararlı ya da zararlı olur. Tutkusuz insanlar ise, gezici kalıplardan farksızdırlar, ne dolabilirler, ne de taşabilirler; donmuş kaleler gibi yeryüzünde gezinir dururlar.” (s.468)

“Kitaplar dilsizdir. Konuşurlar ama gene de dilsizdirler. Görkemli olan yanları da budur, onlar konuşurlar ve sen onları kulak vererek duyabileceğinden çok daha kısa sürede duyabilirsin.” (s.498)