15 Şub 2011

Aslı Erdoğan - Kabuk Adam


"Bazen insana hiçbir şey hatırlamak kadar acı veremez, özellikle de mutluluğu hatırlamak kadar. Unutamamak. Belleğin kaçınılmaz intikamı. Herhangi bir iz taşınıyorsa eğer, bu bir zamanlar bir yara açıldığındandır." (s.1)

"Yalnızlık içsel bir şeydir, taşkınlık da onun dışavurumlarından biridir." (s.30)

"Yalnızlığa öyle alışmıştım ki bir başkasının ilgisini ancak bir tehdit olarak algılayabiliyordum. Yabani bir hayvanın insan karşısında tedirginliğine benzeyen bir duyguydu bu. İçimdeki ceset uyandırılmaktan korkuyordu." (s.32)

"Aslında, ben yazarım. Benim işim öyküler anlatmak. Ben gerçekte fizikçi değildim, diplomalar, dereceler almış olsam da hiçbir zaman bir bilim adamı olamamıştım. İşte ancak o zaman, öyküler anlattığımı söylediğimde Tony beni benimsedi. Onun için gerçek bir insan olmayı o an da başardım, çünkü gerçek bir işle uğraşıyordum." (s.34)

"Akılcı, mantıklı yaklaşımlardan, ucuz sevgi sözcükleri kadar iğrenirim; yeryüzü zekalarından başka bir şeyi olmayan insanlarla yeterince dolu zaten." (s.47)

"Arzu, kolaylıkla bastırılabilir ama asla unutulmaz, artık biliyorum bunu. Bedenin bellek üzerindeki mutlak egemenliği." (s.65)

"Korkmadığını söylediğin şeylerden korktuğuna eminim. İstemediğini söylediğin şeyleri de çok istiyorsun. Umutsuzluk değil seninki, sadece bıkkınlık. Yaşayan herkesin umudu vardır." (s.78)

"Yalnızca kötülüğün en dibine inenler erdemin doruklarına varabilirler." (s.84)

"Bir anıyı yeniden yaşamaya çalışmak ne kadar umutsuz, anlamsızdı. Yapay bir mücevherden daha uyduruk bir şeydi." (s.107)

"Hepimiz okyanusun sonsuzluğunda kaybolmuş yapayalnız adacıklardık; sınırlarımızı aşıp bir başkasına dokunabilmemiz, bir yanılsamaydı yalnızca." (s.114)

"Hayatın bizlere verip verebileceği tek ödül, tek armağan, sevgi dolu bir insandır ve biz böyle bir insanı, ilk fırsatta katlederiz. Sonra da, ömür boyu, bu asla bağışlanmayan günahın lanetini sırtımızda taşırız." (s.123)