13 Eyl 2010

Margaret Mazzantini - Sakın Kımıldama



“Ben kendimi asla doğal hissetmedim, olmaya çalıştım, sırıtan çabalardı bunlar, çünkü doğal olmaya çalışmak zaten bir yenilgidir.” (s.22)

“Cesaret, yeni aşklara aittir. Eski aşklar hep biraz kalleştir.” (s.41)


“Hayat yumuşaktır çünkü zamanda çözülür ve bize her şey için zaman bırakır.” s.64)

“O, yokluğunda vardı, daha fazla vardı.” (s.77)

“Akıl küçümserken, beden sevebilir mi?” (s.87)

“Yeni aşklar korkularla doludur, dünyada bir yerleri yoktur. İlk ya da son durakları yoktur.” (s.101)

“Birbirimize ait olmak için programlanmadık, birlikte yaşamak için, aynı bideyi paylaşmak için programlandık.” (s.114)

“Ben düşlerle kendimizi cezalandırdığımıza, çok ender olarak da kendimizi ödüllendirdiğimize inanıyorum.” (s.118)

“Sana bırak beni dediğimde sakın beni ciddiye alma. Tut beni, yalvarırım tut beni.” (s.119)

“Siz kadınlar değişkensiniz, hayatı yakalamaya, kelebeklerle doldurmaya hazırsınız. Biz erkekler duvarınız boyunca yer solucanları gibi sıralanmışız.” (s.120)

“Beni biraz yalnız bırakan bir gizlilik var onda.” (s.140)

“İnsanın değişmediğini, yalnızca hayata uyduğunu biliyordum.” (s.148)

“Benim için sevmek kolay olmadı. İnan bana olmadı. Sevmeyi öğrenmek zorunda kaldım. Bir kadını okşamayı, elimi doğru yere koymayı öğrenmek zorunda kaldım. Alçıdan ellere, aşkta hep alçıdan ellere sahip oldum.” (s.151)

“Sonra unuttum. Unuturken hayat beni ödüllendiriyordu.” (s.202)

“Aşk anlatılamaz, yalnızdır. Kendi kendine yanılır ve yorulur.” (s.232)

“Mutluydum, mutlu olduğumuzu asla farketmeyiz ve neden iyi bir duygunun anlaşılması bizi hep hazırlıksız, kayıtsız bulur, diye kendi kendime sordum. Öyle ki yalnızca mutluluk özlemini ya da sürekli onu beklemeyi biliriz. Ben o an mutluydum ve bunu kendi kendime söylüyordum: Mutluyum!” (s.238)

“Her aşk öyküsünün kanıta ihtiyacı vardır.” (s.246)