“Yalnız kalmaktan korktukça yalnızlığım artıyor.” (s.37)
“Gerçek heyecanım geçmişti; kendimi ancak düşünerek
heyecanlandırabilirdim artık.” (s.39)
“Yalnız yaşayan insanların, kendi içlerinde başlayıp
biten eğlenceleri vardır.” (s.41)
“Acaba iyi bir şey olacak mı? Hayır, dedim kendi kendime.
İyi şeyler birdenbire olur; bu kadar bekletmez insanı. Sürüncemede kalan
heyecanlardan ancak kötü şeyler çıkar. Ya da hiçbir şey çıkmaz.” (s.42)
“Ne zaman vaktin var dedi. Her zaman. Ona bu sözü
söylemedim tabii. Her zaman vakti olanlara saygı duyulmaz. Yarın dedim.” (s.43)
“Bir yerden sevmeye devam edebilir miydim? Çünkü sevmek,
yarıda kalan bir kitaba devam etmek gibi kolay bir iş değildi. Ya hiç
sevmemişsem bugüne kadar?” (s.63)
“Heyecanlarımı hep gelecekteki günler için saklamıştım;
babam öldüğü zaman yeteri kadar üzülmemiştim, mezarın başında küçük ayrıntılara
takılmıştım. Bir ağacı, kuşu filan seyrederken değil, düşünürken sevmiştim.
Hayır belki de kendimi yaşanacak güzel günler için saklamamıştım: belki de sadece
duygularımda her zaman biraz geç kalıyordum.” (s.65)
“Her şey gibi aşk da soluklaşır.” (s.92)
“İçimde nasıl olursam olayım, ne biçim anlatırsam
anlatayım, beni anlayacağınız hakkında sarsılmaz bir güven duygusu var.”
(s.114)
“Ben buradayım sevgili okuyucum, sen neredesin acaba?”
(s.196)