21 Kas 2012

Bilge Karasu - Ne Kitapsız Ne Kedisiz


“Yazıcıdır… Yazıcı olduğu için de sözcüklerin dünyaya kattığı imgelerin kölesidir. (H. Bianciotti)” (s.18)

“Yazı, kendini söyler; söyleyemediğini yok eder. Bir de, ara bir yol olarak, yok ettiklerinin bir bölüğünü sezdirebilir. Sezdirdikleri var değildir ama yok da değildir. Yazının alacakaranlığı, çok üretici olabilir.” (s.70)

“Kişilik; değişmezliği içinde, her ilişkiye göre, değişik bir kalıba girer, her ilişkiden biraz değişmiş çıkar.” (s.77)

“Yaşam durmadan çözülüp bağlanan, bununla birlikte aynı biçimden, kalıptan, karşılıklı konum düzeninden bir ikinci kez geçmeyen bir gidişse, anılarımızı pehpehleyelim, anlatalım, kullanalım canımız istiyorsa; ama onlardan koltuk değnekleri çatmayalım kendimize.” (s.92)

“Geçmişimizi özümlemesini öğrenirsek, andaçları savurabilir, anıları bir kıyıya itebilir, ilişkileri –gerektiğinde- koparabiliriz: yaşam yoksullaşırmış, çevremiz genişlemez, daralırmış, dahası, cenazemizin arkasından yürüyecek olanların sayısı… Varsın olsun. Olacaksa o da.  Yaşamayı öğrenmek gerek. Bu hesaplar yararsız.” (s.92)

“Gerçeklik duyumuzu istediğimiz gibi yönetemiyorsak, böyle bir duyumuz olduğundan gerine gerine söz etmeye ne ölçüde hakkımız var?” (s.93)

“Yaşamak değil, yaşadıkça bir şeyler yapıp oldurmak ilginçtir.” (s.93)