7 Eyl 2017

Osho - Hayata Aşk Mektupları

“Mutluluk içimizdedir, ancak biz onu hep dışarıda aradığımız için bulamıyoruz.” (s.11)

“Hiçbir şey vaktinden önce olamaz. Her şeyin büyümesi zaman alır.” (s.12)

“Yalnızca elinden alınamayan şey senin kendi zenginliğindir, şahsi zenginliğin.” (s.15)

“Sessizlikte diyalog mümkün müdür? Aslına bakarsan diyalog sadece sessizlikte mümkündür. Sözcükler azını söyler, çoğuna engel oluşturur. Derinlede her şey birbiriyle bağlantılıdır. Bağlantının düzeyi bu olunca hisler sessizliğe naklolur. Sözcükler, sessiz ifadenin yetersiz kalan yedekleridir. Yalnızca hakikat sözcüklerle anlatılamaz. O ancak sessiz iç sesle ifade edilebilir.” (s.23)

“Yaşam üzerine düşünenler yaşamı kaçırırlar,çünkü düşünceler yalnızca geçmişte ya da gelecekte dolaşır; düşünce şimdide bulunmaz. Düşünce, ölümün yoldaşıdır. Bir başka deyişle düşünce ölüdür; içinde yaşam unsuru yoktur.” (s.27)

“Evlilik adı altında kaç mezarlık türedi! Onlardan bir tanesini de sen talep etme, aksine serbest bırak, çünkü aşk özgürleştirir. Zincirleyen şey aşk değildir.” (s.34)

“Eski alışkanlıklar ölecek ve izin ver, ölsünler. Ve kendini değiştirmekten asla korkma. Değişim her zaman iyidir. Durağanlık ise her zaman kötüdür. Her an geçmişe bakıyor olmak da tehlikelidir, çünkü geleceğin yaratılmasına mani olur. Yaşam, daima önümüzdedir, arkada değil. Bu yüzden ileriye bak, çok ama çok daha ileriye. Hayallerde yaşa, anılarda değil.” (s.37)

“Unutma ki, ne görürsek o oluruz: İyi görürsek iyi, kötü görürsek kötü. Kötü görme. Bu Hint alışkanlığından kurtulman gerek. Ben biliyorum ki kötü yoktur, kötü görme vardır.” (s.37)

“Yaşam, zihnin bir oyunudur. Mutluluk mutsuzluk, huzur huzursuzluk; hepsi zihnin uzantılarıdır.” (s.44)

“Uçlar gerilimlidir. Uçlarda olmamak rahatlıktır. Ancak insan zihni uçlarda yaşar. Ya dost ya da düşmandır- ama asla tarafsız değildir. Ya teslim olan ya da vazgeçendir, ama asla tarafsız değildir. O sonda veya bu sondadır, ama sanki orta yol nedir bilmezmiş gibi asla arada değildir. İnsanın ıstırabı budur. Cehennemi budur. Cennet aradadır. İki cehennem arasında ve iki uç arasındadır. Denge cennettir. Denge özgürlüktür.” (s.45)

“Kendini aldatma etkisi altında uyumaya devam etmek hastalıklı bir durum. Boş zamanlardan mutluluk duyan insan, sağlıklı insandır yalnızca. Kendinden kaçmaya çalışmayan insan sağlıklı insandır. Tümüyle kendinden mutlu ve hoşnut insan sağlıklı insandır.” (s.59)

“İnsan yalnızdır- kesinlikle yalnızdır. Bu yüzden aşk vardır. Bu yüzden dua vardır. Ancak bu arayış bir gün mutlaka bitecek. Bitmek zorunda, çünkü insan kendisinden başka hiç kimseyi bulamaz. Kader budur. Yasa budur.” (s.60)

“Düşünmenin hipnotik bir enerjisi vardır. Bu yüzden ne düşünürsen osundur.” (s.63)

“Sana eziyet edenlere minnettar ol, çünkü onlar senin sınavdan geçmen için bir fırsat yaratıyorlar. Onlara alçakgönüllülükle tahammül et. Onları gönül rahatlığı kabul et. O zaman dünyada kendi egondan başka kimsenin düşman olmadığını göreceksin.” (s.70)

“Mutluluk tabiatında var; bu yüzden onu çok arzuladın. Mutsuzluk tabiata aykırıdır. Kendinden kopuştur. Bu yüzden kendini ondan kurtarmaya çalışıyorsun.” (s.93)

“Aşağılık hissi başarısızlıkan artmaz; aksine başarı istediğin için aşağılık hissine kapılıyorsun. Bu da başarısızlığa dönüşüyor.” (s.98)

“Felsefe hep sorar ama hiçbir zaman cevap bulamaz, din hiç sormaz ve yine de cevap bulur.” (s.106)

“Bu maddi dünyada aşk ruhani bir ışındır.” (s.111)

“Anlaşılabilen şey aşk değildir. Üstelik anlama her şey değildir. Anlamanın çok ötesinde bir şey vardır. O ötede olan şey çok derindir. Anlaşılır olan yüzeydedir, sığdır.” (s.115)

“Gereksiz gerilimler büyütme. Gereksiz uyumsuzluklar besleme. Bu anı gelecekten yaratmaya çalışma, çünkü olmaz. Bırak gelecek bu andan çıksın. Hatta o kadar kendiliğinden ortaya çıkar ki, senin bir şey yapmana gerek kalmaz.
Sadece yaşa, bugün yaşa. Yaşamak için bugün yeter.
Newman ilahisinde şöyle der: Uzakları görmeyi istemiyorum, bir adım sonrası yeter bana.
Evet, elbette ölmek için bugün asla doğru gün değil. Ölüm yarın olmalı. İşe bu yüzden yarın için yaşayanlar yaşamıyorlar; sadece ölüyorlar.
Bugün yaşa- şu anda, tamamen, bütünsel olarak. Yarın kendi başının çaresine bakar.” (s.118)

“Şimdi kalk ve yürü. Eğer yürürsen çok yakınlaşacaksın. Hatta yakın bile değil çünkü yakınlık da bir mesafedir. Esasında hedef sensin. Yürü ve kendini bul.” (s.123)

“Aşk büyüdükçe seks kendiliğinden yok olacaktır. Kutsal olanı görün birbirinizde, o zaman bedenlerinizi görmeyeceksiniz. Birbirinize derinden bakın, o zaman ölümlü olanı görmeyeceksiniz.” (s.135)

“Yaşamda her şey anlaşılabilir değildir, çünkü anlama ufak, yaşamsa son derece büyüktür. Üstelik yaşam, aklın dilenci kâsesine sığmıyorsa, bu okyanusun hatası değildir.
Anlamayla kalma. Anlama gerekli ama yeterli değildir. Akıllı insanın ufak,ışıklı bir adası vardır kuşkusuz- ancak bu ada yarım aydınlatılmış bir okyanustadır ve o okyanus da tamamen karanlık, çok daha büyük bir okyanusun parçasıdır. Bilinen, bilinmeyenin yanında; bilinmeyen, bilinemez olanın yanında hiçbir şey değildir. Hepsinin birleşimi benim ilahilik dediğim şeydir.” (s.139)

“Mantık için duvar olan yerde, aşk için kapı vardır.
Akıl için mağlubiyet olan yerde, kalp için zafer vardır.” (s.147)

“Şüpheler zihnin güvenlik önlemleridir. Onun koruyuculuğuna güvenme.” (s.152)

“Dışa açılan kapı içe duvar olur.” (s.154)