“Mutluluk içimizdedir, ancak biz onu hep dışarıda
aradığımız için bulamıyoruz.” (s.11)
“Hiçbir şey vaktinden önce olamaz. Her şeyin büyümesi
zaman alır.” (s.12)
“Yalnızca elinden alınamayan şey senin kendi
zenginliğindir, şahsi zenginliğin.” (s.15)
“Sessizlikte diyalog mümkün müdür? Aslına bakarsan
diyalog sadece sessizlikte mümkündür. Sözcükler azını söyler, çoğuna engel
oluşturur. Derinlede her şey birbiriyle bağlantılıdır. Bağlantının düzeyi bu
olunca hisler sessizliğe naklolur. Sözcükler, sessiz ifadenin yetersiz kalan
yedekleridir. Yalnızca hakikat sözcüklerle anlatılamaz. O ancak sessiz iç sesle
ifade edilebilir.” (s.23)
“Yaşam üzerine düşünenler yaşamı kaçırırlar,çünkü
düşünceler yalnızca geçmişte ya da gelecekte dolaşır; düşünce şimdide bulunmaz.
Düşünce, ölümün yoldaşıdır. Bir başka deyişle düşünce ölüdür; içinde yaşam
unsuru yoktur.” (s.27)
“Evlilik adı altında kaç mezarlık türedi! Onlardan bir
tanesini de sen talep etme, aksine serbest bırak, çünkü aşk özgürleştirir.
Zincirleyen şey aşk değildir.” (s.34)
“Eski alışkanlıklar ölecek ve izin ver, ölsünler. Ve
kendini değiştirmekten asla korkma. Değişim her zaman iyidir. Durağanlık ise
her zaman kötüdür. Her an geçmişe bakıyor olmak da tehlikelidir, çünkü
geleceğin yaratılmasına mani olur. Yaşam, daima önümüzdedir, arkada değil. Bu
yüzden ileriye bak, çok ama çok daha ileriye. Hayallerde yaşa, anılarda değil.”
(s.37)
“Unutma ki, ne görürsek o oluruz: İyi görürsek iyi, kötü
görürsek kötü. Kötü görme. Bu Hint alışkanlığından kurtulman gerek. Ben
biliyorum ki kötü yoktur, kötü görme vardır.” (s.37)
“Yaşam, zihnin bir oyunudur. Mutluluk mutsuzluk, huzur
huzursuzluk; hepsi zihnin uzantılarıdır.” (s.44)
“Uçlar gerilimlidir. Uçlarda olmamak rahatlıktır. Ancak
insan zihni uçlarda yaşar. Ya dost ya da düşmandır- ama asla tarafsız değildir.
Ya teslim olan ya da vazgeçendir, ama asla tarafsız değildir. O sonda veya bu
sondadır, ama sanki orta yol nedir bilmezmiş gibi asla arada değildir. İnsanın
ıstırabı budur. Cehennemi budur. Cennet aradadır. İki cehennem arasında ve iki
uç arasındadır. Denge cennettir. Denge özgürlüktür.” (s.45)
“Kendini aldatma etkisi altında uyumaya devam etmek
hastalıklı bir durum. Boş zamanlardan mutluluk duyan insan, sağlıklı insandır
yalnızca. Kendinden kaçmaya çalışmayan insan sağlıklı insandır. Tümüyle
kendinden mutlu ve hoşnut insan sağlıklı insandır.” (s.59)
“İnsan yalnızdır- kesinlikle yalnızdır. Bu yüzden aşk
vardır. Bu yüzden dua vardır. Ancak bu arayış bir gün mutlaka bitecek. Bitmek
zorunda, çünkü insan kendisinden başka hiç kimseyi bulamaz. Kader budur. Yasa
budur.” (s.60)
“Düşünmenin hipnotik bir enerjisi vardır. Bu yüzden ne
düşünürsen osundur.” (s.63)
“Sana eziyet edenlere minnettar ol, çünkü onlar senin
sınavdan geçmen için bir fırsat yaratıyorlar. Onlara alçakgönüllülükle tahammül
et. Onları gönül rahatlığı kabul et. O zaman dünyada kendi egondan başka
kimsenin düşman olmadığını göreceksin.” (s.70)
“Mutluluk tabiatında var; bu yüzden onu çok arzuladın.
Mutsuzluk tabiata aykırıdır. Kendinden kopuştur. Bu yüzden kendini ondan
kurtarmaya çalışıyorsun.” (s.93)
“Aşağılık hissi başarısızlıkan artmaz; aksine başarı
istediğin için aşağılık hissine kapılıyorsun. Bu da başarısızlığa dönüşüyor.”
(s.98)
“Felsefe hep sorar ama hiçbir zaman cevap bulamaz, din
hiç sormaz ve yine de cevap bulur.” (s.106)
“Bu maddi dünyada aşk ruhani bir ışındır.” (s.111)
“Anlaşılabilen şey aşk değildir. Üstelik anlama her şey
değildir. Anlamanın çok ötesinde bir şey vardır. O ötede olan şey çok derindir.
Anlaşılır olan yüzeydedir, sığdır.” (s.115)
“Gereksiz gerilimler büyütme. Gereksiz uyumsuzluklar
besleme. Bu anı gelecekten yaratmaya çalışma, çünkü olmaz. Bırak gelecek bu
andan çıksın. Hatta o kadar kendiliğinden ortaya çıkar ki, senin bir şey
yapmana gerek kalmaz.
Sadece yaşa, bugün yaşa. Yaşamak için bugün yeter.
Newman ilahisinde şöyle der: Uzakları görmeyi
istemiyorum, bir adım sonrası yeter bana.
Evet, elbette ölmek için bugün asla doğru gün değil. Ölüm
yarın olmalı. İşe bu yüzden yarın için yaşayanlar yaşamıyorlar; sadece
ölüyorlar.
Bugün yaşa- şu anda, tamamen, bütünsel olarak. Yarın
kendi başının çaresine bakar.” (s.118)
“Şimdi kalk ve yürü. Eğer yürürsen çok yakınlaşacaksın.
Hatta yakın bile değil çünkü yakınlık da bir mesafedir. Esasında hedef sensin.
Yürü ve kendini bul.” (s.123)
“Aşk büyüdükçe seks kendiliğinden yok olacaktır. Kutsal
olanı görün birbirinizde, o zaman bedenlerinizi görmeyeceksiniz. Birbirinize
derinden bakın, o zaman ölümlü olanı görmeyeceksiniz.” (s.135)
“Yaşamda her şey anlaşılabilir değildir, çünkü anlama ufak,
yaşamsa son derece büyüktür. Üstelik yaşam, aklın dilenci kâsesine sığmıyorsa,
bu okyanusun hatası değildir.
Anlamayla kalma. Anlama gerekli ama yeterli değildir.
Akıllı insanın ufak,ışıklı bir adası vardır kuşkusuz- ancak bu ada yarım
aydınlatılmış bir okyanustadır ve o okyanus da tamamen karanlık, çok daha büyük
bir okyanusun parçasıdır. Bilinen, bilinmeyenin yanında; bilinmeyen, bilinemez
olanın yanında hiçbir şey değildir. Hepsinin birleşimi benim ilahilik dediğim
şeydir.” (s.139)
“Mantık için duvar olan yerde, aşk için kapı vardır.
Akıl için mağlubiyet olan yerde, kalp için zafer vardır.”
(s.147)
“Şüpheler zihnin güvenlik önlemleridir. Onun
koruyuculuğuna güvenme.” (s.152)
“Dışa açılan kapı içe duvar olur.” (s.154)