25 Nis 2017

Leonard Cohen - Sevda Kitabı

“GENÇ BİR RAHİBE’YE
Darmadağınık doğumlarımızn
Bize satın aldığı bu talepkar olmayan aşk
Sen kendi kuşağında, ben kendiminkinde.
Ben değilim aradığın,
Sen değilsin artık aramadığım
Ayrıntılar Köprüsü’nde kol kola yürürken ikimiz
Ne kadar da tatlı kandırıyor bizi zaman.
Doğrama sırası sende.
Pişirme sırası bende.
Aşk için ölme sırası sende.
Yaşama döndürme sırası bende.” (s.18)

“Bir şaşkınlık dönemine giriyoruz, insanların çaresizlik içinde ışık bulduğu ve umutlarının zirvesinde başlarının döndüğü tuhaf bir an. Aynı zamanda dinsel bir an ve tehlike de burada. İnsanlar otoritenin sesine kulak vermek isteyecek ve herkesin aklında otoritenin ne olduğuna ilişkin birçok tuhaf kurgu ortaya çıkacak. Aile yine, saygı görülen ve övülen bir temel olarak görülecek, fakat birçok başka olasılığın darbesini yiyen bizler, aşkın devinimleri de olsak, yalnızca devinimlerin içinden geçeceğiz. Halkın düzen arzusu, bu düzeni tepeden indirmek isteyecek birçok inatçı ve uzlaşmazı cezbedecek. Hayvanat bahçesinin hüznü toplumlara sirayet edecek. Masum bir yakınlığın özlemini duyan sen ve ben, misillemelerin korkusuyla, meraklı hazzın ilk kelimelerini bile söylemek istemeyeceğiz. Umutsuz olan her şey bir şakanın altında yaşayacak. Ama ben yemin ediyorum, senin parfümünün menzilinde duracağım.” (s.39)

“Aşk devam edip gitti
Açık bir kapıya varıncaya kadar
Sonra aşkın kendisi gitmişti
Gün ışığında meşgul, dans edip durdu tozlar havada
Takla attım üzerilerinde, bilinçsiz karşılaşmalarda...” (s.59)

“Yeteri kadar sevdin, şimdi izin ver ben aşık olayım.” (s.60)

“Bir zambak gibi açıldığında sıcakta
Seni sevdim
Yağmur ve çamurda duran
Donmuş aşkıyla seni sevmiş
Başka bir kardanadamım yalnızca
Ama duymak zorunda değilsin beni
Ve sarfettiğim her kelime aleyhime
Binlerce öpücük derinlerde.” (s.62)

“SOĞUK
Soğuk ele geçiriyor beni ve ürperiyorum
Şarap akıtıyor gözyaşlarımı
Gece yatağa yatırıyor beni ve hüzünler arttırıyor kararlılığımı
İsmin yanıyor bir heykelin altında
Seninleyken bile burada olmak isterdim
Yağmur kemerimi çözüyor
Rüzgar yokluğunu biçimlendiriyor
Artık özgür olmaya alışmayan tek bir kalbin
İçine ve dışına girip çıkıyorum.” (s.92)

“Hiç nedensiz ağlamaya başlayacaksın
Kuruyacak sonra gözyaşların
Ve bir yoldaş arayacaksın
O yoldaş ben olacağım
Başta bir şey gelmeyecek başımıza
Ve sonra
Yeniden gelecek bu başımıza...” (s.131)

“Jana’nın içine konulan şeylerden biriydim. İçeri konulduğunuzda, sonsuza dek içerdeydiniz. Buna aşk denir. Bazen ölümden daha büyüktür, bazen daha küçük, bazen de aynı boyuttadır.” (s.190)