27 May 2016

Susan Sontag - Bilinç Tene Kuşanınca

“Hayatım benim başkentimdir, hayal gücümün başkenti.”

“Geçmişe sadakatim en tehlikeli, bana en fazla bedel ödeten özelliğim.” (s.7)

“Duyarlılık zekanın humusudur.” (s.16)

“Kişi, kendisi hakkında düşündüğüdür.” (s.20)

“-Geçmişini bilmek istemiyorum. Bana ağır geleceğini hissediyorum sanırım.
  -Ama dengede durmaya çalışmıyoruz ki.
  -Hayır, çalışıyoruz.” (s.27)

“Depresyonun altında kaygımı buldum.” (s.42)

“Birinin akıllı olmasıyla ilgilenmiyorum; insanlar arasındaki her durum, birbirlerine karşı gerçekten insanca davrandıklarında akıl üretir zaten.” (s.53)

“Bir başka dünya var ama o da bu dünyada.” (Patrick White’ın Solid Mandala kitabında kullandığı Yeats düsturu) (s.167)

“Bir karakter tamamıyla şekillendirilmiş iradedir.” (s.182)

“İnsanlar varlar ve gerçekler. Ama hepsi bu kadar. Çünkü hepsi minimal insanlar, neredeyse etkisiz, neredeyse cansız, hissetmeyen, düşünmeyen varlıklar. Onlara nasıl düşünmeleri + yaşamaları gerektiğini öğretmek zorundayım, böylece konuşacak birine, sevecek birine, hayran olacak birine sahip olabilirim.” (s.217)

“Düşünce asla ağır değil, ona eşlik eden endişe ağır.” (s.252)

“Dünyanın içine karışmak ahlâki bir düşüş gibi geliyor bana – bir genelevde aşkı aramak gibi.” (s.270)

“Ve aşk söz konusu olduğunda aşırı acı verici, yok edici. Sanki kurtlarla dolu olup olmadığını kendime haber verme iznim olmayan bir ormandan yürüyerek geçmem gerekiyor.” (s.274)

“Umutsuzluk, kişinin acısının tarihinden edindiği bir sonuçtur.”  (s.283)

“Ben kendime aitim.” (s.291)

“Birini sevip yine de düşünebilir miyim, uçabilir miyim?
Aşk bağlı uçmaktır, sürüklenmektir. Düşünce yalnız bir uçuştur, kanat çırpmaktır. Ne düşündüğümü düşünmem lazım. Ve korkuyorum.” (s.340)

“Hayatım boyunca konuşacak zeki birini aradım.” (s.350)

“Kimse tarafından derinden üzülemeyeceğim ya da incitilemeyeceğim bir hayat kurdum kendime.” (s.372)

“Her durumun ölçütü kişinin ona harcadığı enerjidir. Aşkıma, umuduma o kadar çok enerji yüklüyorum ki kendimi acıma, kayıp hissime de eşit ölçüde yatırım yapmak zorunda hissediyorum.” (s.386)

“Sıfat, adın düşmanıdır.” Flaubert (s.409)

“Mektubun düşüşü, defterin yükselişi! İnsanlar artık başkalarına yazmıyor, kendileri için yazıyorlar.” (s.492)