“Ve niye onca çeşit fikir davetsizce gelip de ruhumuza
çörekleniyor, öyle, çünkü belki içimizde ruh yok da ondan. Eğer ruhumuzun
efendisi olmuş olsaydı, o zaman şüphesiz yüreklerimiz bunca acıyla dolup
taşmayacaktı.” (Kenko-Khosi, Bezginliği Giderici Notlar) (s.10)
“Her insan ancak kendi kendini kurtarmak istediği zaman
kurtarılabilir.” (s.18)
“Ben ne bir azizim ne de melek. Ben, tek korkusu
sevdikleri tarafından acı çektirilmek olan bir egoistim.” (s.22)
“Tutku, manevi bir enerji değil, ruh ile dış dünya
arasında bir sürtüşme, anlaşmazlıktır.” Hesse (s.26)
“Yetenek insana Tanrı tarafından hediye edilmiyor. Tanrı,
insanı yetenek denen o yükü sırtında taşımaya mahkum ediyor. Çünkü sanatçı
mutlak hakikate galip gelmek için uğraşıp didinen bir varlıktır.” (s.91)
“Yaşamak zorunda bırakıldığım bu son derece garip, gerçek
dışı dünya sanki hasta bir beynin ürünü, kötü bir fantezi.” (s.110)
“Aşk nedir? Bilmiyorum. Aşkı bilmiyorum değil, onu nasıl
tanımlayacağımı bilmiyorum.” (s.142)
“Eğer şairi anlayacaksan, şairin ülkesine gitmen gerek.”
Goethe (s.166)
“Bu çok boyutlu dünyada biz tek bir boyuta mahkum
edilmişiz. Bunun farkındayız ve hakikatten mahrum olma durumumuz nedeniyle
işkence çekiyoruz. Bizim bilmeye ihtiyacımız yok. Bizim ihtiyacımız sevmek ve
inanmak. İnanç, sevgi aracılığıyla bize bilmeyi iletir.” (s.176)
“Sözde düşünme sürecimiz psikoterapiden başka bir şey
değil, delirmemek için, ruhsal denge hakkına sahip olduğumuz illüzyonunu ayakta
tutmak için uyguladığımız bir psikoterapi.” (s.287)
“Tek önemli şey zaman içinde zaman bulmak. Bu muazzam
zor, fakat yapılmak zorunda.” (s.362)