“Sana verdikleri ismi biliyorsun, sahip olduğun ismi
bilmiyorsun.” Livro das Evidências
“İyi bilinir ki insan ruhu, çoğu kez, nedenini
bilmediğini söylediği kararlar alır, bunu aklın yollarında öylesine bir hızla
koşarak yapar ki sonradan bunları tanımayı, hele yeniden bulmayı hiç
beceremez.” (s.20)
“Gerçekten de insanı kendisine karşı değil de, bir
soyutluğa karşı savaşması kadar yoran başka bir şey yoktur.” (s.23)
“Keder, gelirse, o kadar kolay çekip gitmez.” (s.42)
“Kendimizle o kadar meşgul yaşıyoruz ki aslında başımıza
neler geldiğini fark etmememiz, her an bize olabilecekleri el değmemiş
bırakıyor. Bu, olabileceklerin sürekli yeniden oluştuğu anlamına mı geliyor?
Çoğaldığı kadar yeniden oluşmuyor, birbirini izleyen iki günü kıyaslamamız yeter.
Hiç böyle olduğunu düşünmemiştim.”(s.43)
“Birbirinizi bağışlarsınız çünkü birbirinizi seversiniz,
birbirinizi seversiniz çünkü birbirinizi bağışlarsınız.” (s.57)
“Sanılanın aksine, duyu ve anlam asla aynı şey
olmamıştır, anlam kendini hemen gösterir, doğrudandır, düz anlamlıdır,
sarihtir, kendine dönüktür, tek anlamlıdır, diyelim, oysa duyu yerinde duramaz,
ikinci, üçüncü ve dördüncü anlamlarla fokurdar, dallara ve kollara ayrılan ve
tekrar bölünen farklı yönlere yayılan, ta ki gözden kaybolana kadar, her
kelimenin duyusu suları yükselterek şiddetle uzaya savuran bir yıldız, kozmik
rüzgarlar, manyetik sapmalar, felaketler gibidir.” (s.123)