29 Eyl 2015

Osho - Bilgeliğin Kitabı II

“İnsan bir ikilemdir, hem evettir hem de hayır. Bu senin anormalliğin değildir, bu insanlığın normal durumudur.” (s.7)

“Ve aşk zihnin bir fonksiyonu değildir, zihinsizliğin fonksiyonudur. Ya da buna yürek diyebilirsin, bu da aynı anlama gelir. Zihinsizlik ve yürek eş anlamlıdır.” (s.38)

“Gerçek aşk yalnızlıktan kaçış değildir; gerçek aşk taşkın bir yalnızlıktır. Kişi yalnız olmaktan o kadar mutludur ki, paylaşmak istemektedir. Mutluluk her zaman paylaşmak ister.” (s.70)

“Zeka, sana yalnız olmak cesareti verir ve yaratıcı olma görüşünü verir. Yaratıcı olmak için büyük bir dürtü, büyük bir açlık doğar. Ve ancak o zaman, bir sonuç olarak mutlu olabilirsin, keyifli olabilirsin.” (s.103)

“Masumiyet kapıdır, masumiyet yoluyla güzelliğin içine girersin.” (s.143)

“Müzikte anlaşılacak ne vardır? Anlaşılacak bir şey yoktur. Tadılacak bir şey kesinlikle vardır; içilecek ve sarhoş olunacak bir şey kesinlikle vardır ama anlaşılacak ne vardır ki?” (s.145)

“İnsanlar birbirlerini göz önüne alırlar ve göz önüne alınacak milyonlarca insan vardır. Eğer herkesi göz önünde tutmayı sürdürürsen , asla bir birey olamazsın, yalnızca karmakarışık bir çorba olursun. O kadar taviz verirsen çoktan intihar etmiş olursun.” (s.154)

“Hayat, ancak korku olmadan mümkündür. Hayat, korkuyla değil ancak aşkla mümkündür.” (s.157)

“Bir insan ne kadar hassassa, onu o kadar hoşnutsuzluk içinde bulursun. Ne kadar zekiyse o kadar hoşnutsuzluk bulunur. Her zaman böyle olmuştur.” (s.175)

“Aşk, biz birbirimiz için yaratıldık duygusudur. Aşk, artık aramaya gereksinim olmadığı anlamındadır.” (s.177)

“Ben aşkın yanındayım çünkü aşk başarısızlığa uğrar. Evliliğin yanında değilim çünkü evlilik başarılı olur; seni kalıcı olarak yerleştirir.” (s.178)

“Pek çok güzel hayal ve maceradan sonra hiçbir şey değişmez, hiçbir şey değişmez. Ama ben yine de bunları yaşamanı söylüyorum. Hiçbir şey değişmez ama bütün bu hayalleri ve güzel maceraları yaşayarak sen değişirsin. Dünyada hiçbir şey değişmez.” (s.179)

“Hayat, önceden hazırlanmış, kullanılabilir bir şey değildir. Yarattığın hayatı alırsın, içine konduğun hayatın içinden çıkarsın. İlk olarak içine anlam koymak zorundasındır. Ancak o zaman canlı olabilirsin.” (s.197)

“Aşk, sadece aşk, ruhsal mevcudiyeti bilmeye muktedirdir.” (s.277)