“Bıraktın mı kendini hiç?
Oluruna değil de bir başkasına.” (s.20)
“Hesap kutusuna kuru nane bıraktık giderken
Yokuş aşağı inerken elimi değil, saçımı tuttun sen.
Bense cebime iliştirdim ellerimi
Ve baktım ki yeni ceketimde
Ceplerim hâlâ dikili
Yeni olan her şey gibi
İlikli...” (s.23)
“Dünyayı gezerek izledi biri; sense evinin penceresinden
seyrettin hayatı. Onunkisi dışa yolculuk, seninkisi iç yolculuğu.
Yorgunluğunuzsa hep aynı.” (s.53)
“Bir gemi geçti içimden
Sense
Geçmemiş gibi durayım istiyorsun.” (s.63)