“Bir fahişe ne kadar başarılı olursa olsun, bütün
erkekleri tanıyamaz. Ama tanıdığım erkeklerin hepsi bende tek bir istek
uyandırdı: elimi kaldırıp yüzlerine okkalı bir şamar indirmek. Fahişe olduğum
için, korkumu makyajın altına gizledim.” (s.23)
“Savaş, kıtlık ya da salgın hastalık sonucu yaşamlarını
yitiren şehitlerin ruhları için istekle dua ederken görürdüm onları. Başlarını
yere eğip, korku ve etin dolgunlaştırdığı popolarını kaldırarak secdeye
varırlardı. Yurtseverlik sözcüğünü her andıklarında, aslında Allah’tan
korkmadıklarını, kafalarındaki yurtseverlik kavramının yoksulun; zenginin
toprağını, onların kendi topraklarını savunmak için ölmesi gerektiği anlamına
geldiğini hemen anlardım,çünkü yoksulun toprağı yoktu.” (s.38)
“Yaşamdan daha sert olmalısın Firdevs. Yaşam çok sert.
Gerçekten yaşayanlar, yalnızca ondan daha sert olanlardır.” (s.60)