“Ölüm yaşamın karşıtı olarak değil, parçası olarak
vardır.” (s.35)
“Sadece ölüler hep on yedi yaşında kalıyordu.” (s.51)
“Yirmi yaşında olmak budalalık gibi geliyor bana. Yirmi
yaşında olmaya hiç hazır değilim, biliyor musun? Bana çok garip geliyor. Sanki
arkamdan itip, beni ilerlemeye zorluyorlar.” (s.51)
“Beni kırmadın hiç. Ben kendimi kırdım. İşte böyle
düşünüyorum.” (s.59)
“Sıradan kızların dürüstlükle bir alışverişleri yoktur.
Onlar güzellik veya mutlulukla çok daha yakından ilgilidirler.” (s.108)
“Eğer seni yaraladıysam, senin yaran aynı zamanda benim
yaram demektir.” (s.110)
“Sence öyle insanlar var mı, her zaman yolunu bulabilen
veya hiç yara almamış insanlar?” (s.253)
“Zaman zaman kendimi bir müze bekçisi olarak görüyorum.
Kimsenin gezmediği, kendime sakladığım boş bir müzenin bekçisi.” (s.329)