“Yalnızlık da yoksulluk, korkunç bir yoksulluktu.” (s.35)
“Sevişmeden sonra, gövdenin kendini bıraktığı, dinginliğe
erdiği, yüreğin uyukladığı o anda, yalnızca değerli bir köpeğe duyulan yumuşak
bir sevecenlikle, Mersault ona gülümseyerek, merhaba görüntü derdi.” (s.45)
“Biliyorsunuz. Bir adam her zaman gövdesinin
gereksinimiyle ruhunun isterleri arasında sağlayabildiği dengeyle
değerlendirilir. Siz... Siz kendinizi kötü değerlendirmektesiniz, Mersault.
Kötü yaşamaktasınız. Barbarca.” (s.53)
“Kendimiz olmaya zamanımız yok. Ancak mutlu olmaya
zamanımız var.” (s.56)
“Yalnız zaman gerekiyor mutlu olmak için. Çok zaman.
Mutluluk da uzun bir sabırdır zaten.” (s.59)
“O ona, o da ona değer veriyordu. Bunun dışında bir şey
midir aşk?” (s.65)
“İnsan her gün sevincini ele geçirmek zorundaydı.” (s.95)
“Bir yaşamı mutluluk içinde tamamlamak için de akılla
açıklanamayan küçücük bir şey gerekir.” (s.124)