15 Ara 2015

Ayfer Tunç - Suzan Defter

“Okyanusun içinde kendi soluğunu tüketerek kaybolan bir denizaltıdır ev, canlılar geçer pencerenin önünden, su götürür yeryüzünü.” (s.26)

“Ayrılmak bir solucanın ikiyi bölünmesi gibidir, her iki parça ayrı ayrı yaşamaya devam eder, bir zamanlar tek parça değilmiş gibi, tanımaz birbirini parçalar.” (s.26)

“Yaşamak, her şeye rağmen bir iz bırakmaktır yeryüzünde.” (s.26)

“Keşke biraz daha kalsaydım. Keşke yarın gene geleceğim deseydim. Gene geleceğim, çünkü sizi kendime benzettim. Sizi ve kendimi suda yüzen yağ damlasına benzettim. Kendine benzeyen bir damla arayan ve bir türlü suya karışamayan iki yağ damlası.” (s.37)

“-Ama sonunda kaybeden siz olmuşsunuz.
  -Kayıp mı? Kaç kişi böylesine sevebilmiştir dünyada?
  -Ama kucağında bir kucak korla kalan siz olmuşsunuz.
  -İyi ya boş değildi kucağım.
  -Ama yandınız, kül oldunuz.
  -Ama vardım, kül bunun kanıtı.” (s.104)

“Belki de bir türlü yaşamadığımız için bu kadar büyüdü aşk. Aslında kısa bir şeydi, zamana yayıldı.” (s.116)