“Kanımca yazı yazmak coşku, hafif melankoli, taşkınlık
gibi psikolojik bir semptomdur.” (s.9)
“İnsan yazarlık hastalığını -az da yazsa- sürekli olarak
içinde taşır.” (s.9)
“Her olaydan ve sıkıntıdan çok şey öğrenileceğine
inanıyorum. Hani bir İsviçre dağ köyünde, İtalya’ya bile inmemiş, öyle havaya,
göle, ineklere ve çayırlara bakarak yaşayan insanlar tanıdım. Ben, bu tür bir
yaşamı mutluluk saymıyorum. Beni etkileyen, yaşadığım ülkenin ve batı ile
bağların oluşturduğu ikilik’tir.” (s.10)
“İnsanın kişisel özgürlüğü, kendi dünyasına egemen
olmasıyla başlar. Dünyasına egemen olan insan, acıları coşkuya, bunalım
yaratmayai sevgisizliği sürekli aşka dönüştürebilir. Ben dünyama egemen olmayı
edebiyatla öğrendim.” (s.11)
“Yaşam insanın yaşantı aradığı değil, kendi kendini
aradığı bir olgudur.” Cesare Pavese (s.12)
“Neden edebiyat? Yeryüzüne dayanabilmek için.” (s.12)
“Kafka Milena’ya yazdığı mektupların birinde: mektup
yazmak, insanın kendisini merakla bekleyen hayaletlere açması demektir. Yazıyla
verilen öpüşmeler, hiçbir zaman yerini bulmaz, yolda hayaletler tarafından
emilip bitirilir.” (s.15)
“Çevremdeki durgun boşluğa bakmaktansa, kendi içimdeki
ikili konuşmayı sürdürebilirim. Benim için iyi olmanın yolu budur ancak.” Kafka
(s.18)
“İnsanların bakışlarına bile dayanamıyorum, insan düşmanı
olduğumdan değil, ama insanların bakışları, çevremde bulunmaları, öylesine
oturup bakmaları, bütün bunlar benim için dayanılır gibi değil.” Kafka (s.23)
“Sabah uykusu yerine saatlerce öksürdüm, yüzerek bu
yaşamın dışına çıkmayı yeğlerdim.” Kafka (s.23)
“Kasım ayında zeytinler toplanır. İnsanları ayıran
olgular karşısında birleştiren olgular giderek çoğalıyor. O halde neden savaş?”
Peter Weiss (s.95)
“Öylesi bir yaşam ki, küçük mutlu anları ancak çocuklar
yaşayabiliyor.” (s.101)
“Çağımızı ve çevremizi kavramamızda en büyük etken çağdaş
sanattır. Kültür, insanın yaşam düzeyini belirleyen en önemli öğedir.” (s.116)
“Ben bir kenti, o kentteki kitapçı dükkanlarına göre
değerlendiririm.” Peter Weiss (s.162)
“Kültür, bir şeye cesaret edebilme sorunudur. Okumaya
cesaret edebilme, bir görüşe inanmaya cesaret edebilme, görüşlerini
açıklayabilme cesaretidir.” Peter Weiss (s.163)
“Son bireye kadar savaşmak, kendini feda etmek, yanlış
bir kahramanlıktır.” Peter Weiss (s.164)