“Tutkunun sözünün geçtiği
yerde istek ve çaba gücünde artış gözlenmez, tutku tek ve yanlış bir
amaca yöneliktir. Atmosferdeki gerilim ve bunaltıcılık da buradan kaynaklanır.”
(s.79)
“Her bilim bir bakıma düzene sokma, sadeleştirme
uğraşıdır. Sindiremeyeceği şeyi, akıl için sindirilebilir duruma getirmektir.”
(s.165)
“Şansın ne mantık ne ahlakla ilgisi vardır, özünde bir
büyüselliği içerir şans, insanlığın çok gerilerdeki gençlik döneminden
kalmadır.” (s.189)
“Yakından bakınca insanın aklının almayacağı bir şey
gösterilemez.” (s.339)
“Bir büyüyü içerir her başlangıç…” (s.372)
“Veda etmek, insanda anılar uyandırır hep.” (s.377)
“İnsanlar kendi içlerinde bir değişikliğe başvurmaktansa
ya da kendi iç dünyalarını bir denetimden geçirmektense, dışarıdan gelecek bir
takım dertleri ve bunların kefaretini üstlenmeye eğilim gösteriyor, büyüye
mantıktan, kalıplaşmış sözlere deneyimden daha fazla inanıyorlardı.” (s.454)
“Huzurun kendisi de canlı bir şeydir, o da tüm canlı
nesneler gibi büyümek ve küçülmek zorundadır. Uyum sağlaması, sınavlardan,
değişimlerden geçmesi gerekmektedir.” (s.484)
“Canına kıyarak dünyadan göçüp gitmek bir günah ve
çılgınlıktır, bir insanın umutsuzluk içinde ölmesi yürekler acısıdır ayrıca.
Tanrı bizi öldürsün diye bize yollamaz umutsuzluğu, yüreğimizde yeni hayat
kıvılcımları tutuşturması için bunu yapar.” (s.512)